Avusturya denince ilk akla gelen şehir, şu anda sizin de düşünmekte olduğunuz üzere, Viyana'dır. Fakat Avusturya'nın Viyana kadar adı duyulmamış, doğasıyla sizi büyüleyen, o eski orta Avrupa hissini yaşamanızı sağlayan ve daha bir çok güzellik barındıran başka şehirleri de var. Bugün bunlardan bir diğeri olan, bu hafta taze taze gezip gördüğüm Graz hakkında yazacağım.
Günümüzde Graz, Osmanlıca ismiyle ise Graç olarak adlandırılan bu şehir Avusturya'nın Steiermark eyaletinin başkentidir. Kesin olmayan verilere göre 300.000 civarında nüfusu olan bu şehir öncelikle sokaklardaki genç insan sayısı ile dikkatimi çekti. Nüfus artışının yavaş, yaşlı nüfusun ise genellikle çok olduğu Orta ve Batı Avrupa ülkelerinde, -haliyle Avusturya'da dahil- bu durum oldukça garip. Sonrasında anladım ki, Graz şehri de bir nevi bizim Eskişehir havasında, fakat daha eski, yüzyıllardır bir "Üniversite Şehri" olarak anılıyormuş. 6 üniversite bulunan bu şehirde, üniversite öğrencilerinin nüfusunun 50.000 civarında olduğu bilgisine ulaşmamla birlikte oldukça aydınlandım. Geri kalan 250 bin kişinin içerisinde de bir o kadar ilk, ortaokul ve lise öğrencilerinin olacağı varsayımında bulunursak eğer, -daha iş hayatındaki gençler, bebekler ve küçük çocukları sayamadık- nasıl bir tablodan bahsettiğimi gözünüzde canlandırmanız mümkün.
Avusturyalı Bir Hanım Kızımız - Temsili |
Tabi haliyle, Avusturya'nın genç ve güzel kızlarının büyük bir çoğunluğunun da burada toplanmış olduğunu duydum. Ben daha çok şehrin güzelliklerine odaklanıyorum. Bu nedenle sadece arkadaşlarımın yorumunu size aktarıyorum. :)
Gelelim Graz'da neler yapabiliriz? Nereleri gezip görmeliyiz? sorularının cevaplarına:
Klagenfurt yazımızda bahsetmiş olduklarımızın tam aksine genellikle geniş ve uzun sokaklara sahip olan Graz, oldukça ferah bir şehir.
Şehrin tam merkezi olan bu bol ışıklı alan, otobüs ve tramvayların buluşma noktası.
Ulaşım ağının da oldukça gelişmiş olduğu bu şehirde binalar fotoğraflarda da görmüş olduğunuz şekilde aynı yükseklik ve tarzda.
Bu fotoğrafta oturmakta olduğum yer Saray Restaurant Graz. Şehir merkezinde yer alan bu restaurant, Türk ve İran mutfaklarından harika lezzetler sunuyor. Otantik bir caddeyi izleyerek bir şeyler yiyebileceğiniz bu mekana, 3 günlük seyahatim süresince 2 kere uğradım. Nedeni ise basit: Künefe. Çok özlediğim bu lezzeti burada gerçekten güzel yapıyorlar, ustaya selamlar olsun.
Ertesi gün, Graz şehrinin kesinlikle görülmesi gereken yerlerinden biri olan Schlossberg Kalesi ve saat kulesine gitmeye karar verdim. Evet karar verdim ama bu güzel Kale'ye ulaşmak demenin, aynı zamanda da yüzlerce basamakla yüzleşmek demek olduğu gerçeğini gördüğümde açıkcası biraz afalladım.
Konunun devamı olan Graz Schlossberg Kalesi, Murinsel ve Mur Nehri yazımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gelelim Graz'da neler yapabiliriz? Nereleri gezip görmeliyiz? sorularının cevaplarına:
Klagenfurt yazımızda bahsetmiş olduklarımızın tam aksine genellikle geniş ve uzun sokaklara sahip olan Graz, oldukça ferah bir şehir.
Şehrin tam merkezi olan bu bol ışıklı alan, otobüs ve tramvayların buluşma noktası.
Ulaşım ağının da oldukça gelişmiş olduğu bu şehirde binalar fotoğraflarda da görmüş olduğunuz şekilde aynı yükseklik ve tarzda.
Bu fotoğrafta oturmakta olduğum yer Saray Restaurant Graz. Şehir merkezinde yer alan bu restaurant, Türk ve İran mutfaklarından harika lezzetler sunuyor. Otantik bir caddeyi izleyerek bir şeyler yiyebileceğiniz bu mekana, 3 günlük seyahatim süresince 2 kere uğradım. Nedeni ise basit: Künefe. Çok özlediğim bu lezzeti burada gerçekten güzel yapıyorlar, ustaya selamlar olsun.
Ertesi gün, Graz şehrinin kesinlikle görülmesi gereken yerlerinden biri olan Schlossberg Kalesi ve saat kulesine gitmeye karar verdim. Evet karar verdim ama bu güzel Kale'ye ulaşmak demenin, aynı zamanda da yüzlerce basamakla yüzleşmek demek olduğu gerçeğini gördüğümde açıkcası biraz afalladım.
Siz güzide okurlarım, sevgili dostlarım, güzel insanlar için bu zorluğa karşı da göğüs gererek bırakın saat kulesine ulaşmayı, ondan daha yükseklere bile çıktım, ona yukarıdan baktım ve saat kaç diye sordum. Umarım biraz olsun gülümsediniz.
Neyse, öhöm öhöm, bu saçmalıktan sonra yazımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz sanıyorum.
Schlossberg Kalesi'nin girişi olan saat kulesine ulaştığınız noktada sizi, güzel ve şirin küçük bir bahçe karşılıyor. Bu bahçede biraz soluklanabiliyorken aynı zamanda şehir manzarasının keyfini de çıkarabiliyorsunuz.
Schlossberg Kalesi'nin içerisine girip biraz ilerlemeye başladığınızda, etrafınız yemyeşil bir doğa örtüsü ile kaplanıyor. Dağ diyebileceğimiz bir yükseklikte bulunan bu kalede "oh tertemiz hava" diyerekten bol bol iç çektim.
Tahminimce kalenin en yüksek noktalarından biri olan bu alanda şehri izleyerek biraz soluklandım ve bu görüntünün içerisinde, bir takım düşüncelere dalarak oradan uzaklaştım.
Konunun devamı olan Graz Schlossberg Kalesi, Murinsel ve Mur Nehri yazımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.